oluşturulur

listen to the pronunciation of oluşturulur
Турецкий язык - Английский Язык
be created
oluş
presence
oluş
(Dilbilim) process
oluş
existence

In 1989, the extremely famous Eiffel Tower celebrated its one hundred years of existence. - 1989 yılında, son derece ünlü Eyfel Kulesi var oluşunun yüz yılını kutladı.

The earth came into existence about five thousand million years ago. - Dünya yaklaşık beş bin milyon yıl önce oluştu.

oluş
consist of

How many people does this ship's crew consist of? - Bu geminin mürettebatı kaç kişiden oluşur?

A compound word consist of two smaller words. - Bir bileşik kelime iki küçük kelimeden oluşur.

oluş
compose of
oluş
being

Do you know who brought that team into being? - O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun?

Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible. - Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.

oluş
comprise of
oluş
consist

The Beatles consisted of four musicians. - The Beatles, dört müzisyenden oluşmuştur.

The central nervous system consists of four organs. - Merkezî sinir sistemi dört organdan oluşur.

oluş
{f} comprised

The United Kingdom is comprised of England, Scotland, Wales, and Northern Ireland. - Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.

My house is comprised of these four rooms. - Benim evim bu dört odadan oluşur.

oluş
procession
oluş
composed

The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical. - Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.

Air is mainly composed of nitrogen and oxygen. - Hava ağırlıklı olarak nitrojen ve oksijenden oluşur.

oluş
existence, being; genesis, formation
oluş
occurrence
oluş
way of coming into being; becoming, coming into being, genesis, formation
oluş
consisted

The patients in this study consisted of 30 males and 25 females. - Bu çalışmadaki hastalar, 30 erkek ve 25 kadından oluşmaktadır.

The audience consisted mainly of students. - Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.

oluş
becoming
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение oluşturulur в Турецкий язык Турецкий язык словарь

oluş
Olmak eylemi ya da biçimi
oluş
Olmak işi veya biçimi, vuku
oluş
Oluşma, teşekkül, tekevvün
oluş
Olma işi veya biçimi, vuku
oluş
Bir durumdan öteki duruma geçiş
oluşturulur
Избранное