You'll understand once you have kids.
- Çocukların olur olmaz anlayacaksın.
Once I retire, I will dedicate my whole time to Tatoeba.
- Emekli olur olmaz tüm zamanımı Tatoeba'ya ayıracağım.
That depends, but usually about three times a week.
- Belli olmaz ama genellikle haftada üç kez.
The only thing worse than being talked about is not being talked about. — Oscar Wilde.
Nothing happens unless you make it happen.
- Sen gerçekleştirmedikçe hiçbir şey olmaz.
Nothing happens unless you make it happen.
- Gerçekleştirmediğin sürece hiçbir şey olmaz.
Tom's very unpredictable when he's been drinking.
- Tom içki içerken çok sağı solu belli olmaz.
They're unpredictable.
- Onların sağı solu belli olmaz.
You are difficult and incorrigible.
- Sen zor ve ıslah olmazsın.