oldest; longest in duration

listen to the pronunciation of oldest; longest in duration
Английский Язык - Турецкий язык

Определение oldest; longest in duration в Английский Язык Турецкий язык словарь

eldest
{s} (yaşça) en büyük
eldest
en yaşlı

Fatima sınıfımızdaki en yaşlı öğrencidir. - Fatima is the eldest student in our class.

O sınıfında en yaşlıdır. - He is the eldest in his class.

eldest
yaşça en büyük
eldest
en büyük

Fatma sınıfımızdaki en büyük öğrencidir. - Fatima is the eldest student in our class.

En büyük kız şeker istiyorum diyerek birdenbire konuştu. - Suddenly the eldest daughter spoke up, saying, I want candy.

eldest
büyük

En büyük kız şeker istiyorum diyerek birdenbire konuştu. - Suddenly the eldest daughter spoke up, saying, I want candy.

Dikkat, bilgeliğin büyük kızıdır. - Caution is the eldest daughter of wisdom.

Английский Язык - Английский Язык
eldest
oldest; longest in duration
Избранное