olasılıkla

listen to the pronunciation of olasılıkla
Турецкий язык - Английский Язык
probably

Tom was probably right. - Tom büyük olasılıkla haklıydı.

If you don't eat breakfast, you'll probably be hungry during the morning and won't be as efficient at work as you could be. - Eğer kahvaltı yapmazsanız, büyük olasılıkla sabah acıkırsınız ve işinizde önceki gibi verimli olmazsınız.

In all likelihood
{a} in all likelihood, perhaps
easy to believe on the basis of available evidence; "he talked plausibly before the committee"; "he will probably win the election"
vagueness If you say that something is probably the case, you think that it is likely to be the case, although you are not sure. The White House probably won't make this plan public until July Van Gogh is probably the best-known painter in the world
almost certainly, very likely, apparently, in all likelihood
In a probable manner; in likelihood
vagueness You can use probably when you want to make your opinion sound less forceful or definite, so that you do not offend people. He probably thinks you're both crazy!. used to say that something is likely to happen, likely to be true etc
with considerable certainty; without much doubt; "He is probably out of the country"; "in all likelihood we are headed for war
In all likelihood; in a probable manner
with considerable certainty; without much doubt; "He is probably out of the country"; "in all likelihood we are headed for war"
olası
{s} probable

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

It is probable that her first album will sell well. - Onun ilk albümünün iyi satacağı olasıdır.

olası
possible

Germany faced possible starvation. - Almanya olası bir açlıkla yüz yüze kaldı.

It's possible, but not probable. - Bu mümkün, ama olası değildir.

olası
{s} potential

I know the potential consequences. - Ben olası sonuçları biliyorum.

Tom is a potential babysitter. - Tom olası bir bebek bakıcısıdır.

büyük olasılıkla
probably

But probably I'll be the last, which is a pity. - Fakat büyük olasılıkla sonuncu olacağım, bu acınacak bir durum.

He will probably fail. - O büyük olasılıkla başarısız olacak.

olası
likely

Tom didn't think it was likely that Mary was still at home. - Tom Mary'nin hâlâ evde olduğunun olası olduğunu düşünmüyordu.

Tom asked Mary who she thought would be the most likely to win the race. - Tom Mary'ye büyük olasılıkla yarışı kimin kazanacağını düşündüğünü sordu.

olası
a priori
olası
contingent
olası
{s} plausible

Is it scientifically plausible? - Bilimsel olarak olası mı?

olası
earthly
olası
subject
olası
feasible
olası
prospective

The company invited their prospective customers to the party. - Şirket, olası müşterilerini partiye davet etti.

olası
on the cards
olası
presumptive
olası
allowable
olası
{s} like

I think it's unlikely that a situation like this one would ever occur again. - Böyle bir durumun tekrar olacağının olası olmadığını düşünüyorum.

Are we likely to arrive in time? - Zamanında varma olasılığımız var mı?

olası
be likely
büyük bir olasılıkla
most likely, very likely
büyük olasılıkla
the chances are that
büyük olasılıkla
very likely

It's very likely that he'll be late. - Büyük olasılıkla o geç kalacak.

It's very likely that he'll be chosen. - O, büyük olasılıkla seçilecek.

büyük olasılıkla
most likely

Nowadays, if a boy doesn't lose his virginity by the age of 18, he'll most likely be traumatised. - Günümüzde bir oğlan 18 yaşına kadar bekaretini kaybetmezse, o büyük olasılıkla travmalı olacaktır.

Tom will most likely buy the red car. - Tom büyük olasılıkla kırmızı arabayı satın alacak.

olası
contingently
olası
May he ...!: Kör olası. May he go blind!
olası
incidental
olası
liable
olası
probable, likely, possible, on the cards muhtemel, mümkün
olası
in the air
olası
off

Life offers us millions of possibilities. - Binlerce olasılık bizi yeni bir hayata davet ediyor.

Experts have offered three possible explanations. - Uzmanlar üç olası açıklama teklif etti.

olası
eventual
olası
conceivable
olası
within the bounds of possibility
olası
in the cards
olası
available
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение olasılıkla в Турецкий язык Турецкий язык словарь

olası
Görünüşe göre olacağı sanılan, muhtemel, mümkün
olası
Görünüşe göre olacağı sanılan
olasılıkla
Избранное