It's not possible to please everyone.
- Herkesi memnun etmek olanaklı değildir.
Is it possible to travel at such a high speed?
- Böyle yüksek bir hızda yolculuk etmek olanaklı mı?
It's by no means impossible to earn one million yen a month.
- Ayda bir milyon yen kazanmak kesinlikle olanaksızdır.
It is impossible to depict that by means of words.
- Bunu kelimelerle tasvir etmek olanaksızdır.
Our university has excellent sports facilities.
- Üniversitemiz mükemmel spor olanaklarına sahiptir.
Our school facilities are inadequate for foreign students.
- Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir.