olanağı

listen to the pronunciation of olanağı
Турецкий язык - Английский Язык
possibility of
olanak
possibility
olanak
opportunity
olanak
chance
olanak
{i} resource
olanak
{i} scope
olanak
{i} facility
olanak
utility
olanak
handle
olanak
offering
olanak
means

It's by no means impossible to earn one million yen a month. - Ayda bir milyon yen kazanmak kesinlikle olanaksızdır.

Tom was living well beyond his means. - Tom olanaklarının ötesinde iyi yaşıyordu.

olanak
potentiality
olanak
show
olanak
room
olanak
the possible
olanak
possibility, chance imkân
olanak
facilities

Our university has excellent sports facilities. - Üniversitemiz mükemmel spor olanaklarına sahiptir.

Our school facilities are inadequate for foreign students. - Okul olanaklarımız yabancı öğrenciler için yetersizdir.

istihdam olanağı
(Ticaret) employment opportunity
izleme olanağı
(Bilgisayar) tracing facility
nakit indirimi olanağı var mı
Is a cash discount possible
pazarlama olanağı
marketing opportunity
taksit olanağı var mı
Is an installment purchase possible
uygulama olanağı olmamak
have no application
yükselme olanağı olmayan iş
blind alley occupation
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение olanağı в Турецкий язык Турецкий язык словарь

olanak
Yararlanılan uygun şart, imkân
olanak
Yararlanılan uygun şart, imkân: "Zamanını istediği gibi tasarruf etme olanağı elindedir."- H. Taner
olanak
Yararlanılan uygun koşul
olanağı
Избранное