Do you sense something unusual?
- Olağan dışı bir şey hissediyor musun?
I take it that's unusual.
- Sanırım o olağan dışı.
Mary got extraordinary grades.
- Mary olağandışı notlar aldı.
Mary is an extraordinary woman.
- Meri olağandışı bir kadın.
Tom is pretty unusual.
- Tom oldukça olağandışı.
I thought it was unusual that he was up so late at night.
- Onun gece geç saatlere kadar yatmamasının olağandışı olduğunu düşündüm.