He had to tell his readers what happened.
- Ne olduğunu okuyucularına anlatmak zorundaydı.
The readers are the real target of interviews.
- Okuyucular, röportajların asıl hedefidir.
A careful reader would have noticed the mistake.
- Dikkatli bir okuyucu hatayı fark ederdi.
The purpose of punctuation is to help the reader.
- Noktalamanın amacı okuyucuya yardım etmektir.
It's the reader that determines whether they extract pleasure from reading.
- Okumaktan zevk alıp almayacağını belirleyen okuyucunun kendisidir.