She took care to school her expression, not giving away any of her feelings.
Please follow the school rules.
- Lütfen okul kurallarına uyun.
She likes her school a lot.
- O okulunu çok seviyor.
We were told Tom wanted to drop out of school.
- Bize Tom'un okulu bırakmak istediği söylendi.
Tom wanted to drop out of school.
- Tom okulu bırakmak istedi.
Unfortunately, I had to drop out of college because I couldn't afford the tuition.
- Maalesef okul ücretini göze alamadığım için üniversiteyi bırakmak zorunda kaldım.
Tom had to drop out from college because he couldn't afford tuition.
- Tom okul ücretini ödeyemediği için üniversiteyi bırakmak zorunda kaldı.
I go by that shop every morning on my way to school.
- Her sabah okula giderken o dükkanın önünden geçiyorum.
Most shops near the school are closed on Saturdays now.
- Okulun yakınındaki birçok dükkan şimdi cumartesi günleri kapalı.
I've been a public school teacher for the past thirteen years.
- Ben son on üç yıldır bir devlet okulu öğretmeniyim.
I went to public school.
- Ben devlet okuluna gittim.
She goes to night school.
- O gece okuluna gidiyor.
He studies in a night school for adults.
- O, yetişkinler için bir gece okulunda okuyor.
I learned that in the first year of medical school.
- Bunu tıp okulunun ilk yılında öğrendim.
Sami thought about following in Dad's footsteps at medical school.
- Sami, babasının tıp okulundaki adımlarını takip etmeyi düşündü.
Tom lived in a tent next to the river while he attended summer school.
- O, yaz okuluna devam ederken nehrin yanındaki bir çadırda yaşadı.