I have to change schools.
- Okulları değiştirmem gerekiyor.
Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.
- 1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.
Please follow the school rules.
- Lütfen okul kurallarına uyun.
She likes her school a lot.
- O okulunu çok seviyor.
Tom taught French at a small college.
- Tom küçük bir okulda Fransızca öğretti.
Tom doesn't know why Mary dropped out of college.
- Tom, Mary'nin neden okuldan ayrıldığını bilmiyor.
There used to be a coffee shop near the school.
- Okula yakın bir kahvehane vardı.
You'll find the shop between a bank and a school.
- Bir banka ve okul arasında dükkanı bulacaksın.