Savaş resmen sona erdi.
- The war was officially over.
Kendisini resmen aday olarak ilan etti.
- He officially announced himself as a candidate.
Tom hâlâ resmî olarak görevde.
- Tom is still officially in charge.
Tom resmi olarak görevlendirilmedi.
- Tom hasn't been officially charged.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
Jabulani, 2010 FIFA Dünya Kupası'nın resmi maç topudur.
- The Jabulani is the official match ball of the 2010 FIFA World Cup.
Onun resmî iş görevleri nelerdir?
- What are his official job duties?
Kanadalı yetkililer, her insanın malzemelerini tarttı.
- Canadian officials weighed the supplies of each man.
Yetkililerin yasağı kaldırmasını rica etti.
- He asked the officials to lift the ban.
Tom bir kamu görevlisidir.
- Tom is a public official.
Acemi asker skandalı kamu görevlilerini ve rüşvet olarak RecruitCoscom'dan gizli payları alan politikacıları ilgilendiren bir rüşvet skandalıdır. Hisseler sürekli yükseliyordu.
- The Recruit scandal is a corruption scandal concerning public officials and politicians who accepted as bribes undisclosed shares from the RecruitCoscom company. The shares had been rising steadily.
offical support for disabled students in METU.
Bazı memurlara rüşvet verilmiş olabilir.
- Some officials may have been corrupted.
Gümrük memurları kutuları inceledi.
- The customs officials examined the boxes.
Siyasetçi devlet memurlarının yolsuzluğunu kınayarak reformu ısrarla istedi.
- The politician pushed for reform by denouncing the corruption of the government officials.
Devlet memurları bütün fabrikaları denetlediler.
- Government officials inspected all factories.
an official drug or preparation.
an official statement or report.
official duties.
... philip is officially ...