Bir general yüksek rütbeli bir subaydır.
- A general is a high-ranking military officer.
Onlar subay olmuşlardı.
- They had become officers.
O bir polis memuru oldu.
- He became a police officer.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
O bir polis memuru oldu.
- He became a police officer.
Polis memuru düdüğünü çaldı.
- The police officer blew his whistle.
Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti.
- The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.
Tom bir güvenlik görevlisidir.
- Tom is a security officer.
Aren't you a police officer?
- Aren't you a police officer?
... and commissioned officers in the military police. ...
... officers could stop folks because they suspected maybe they looked like they might be undocumented ...