O, yorumu ile kimseyi gücendirmek istemedi.
- She didn't mean to offend anyone with her remark.
Onu gücendirmek istemedim.
- I didn't mean to offend him.
Onu rencide etmek istemiyorum.
- I don't want to offend him.
Kimseyi rencide etmek istemiyorum artık.
- I no longer want to offend anyone.
Bir suçlu hapisten kaçtı.
- An offender escaped from a prison.
Polis hemen onu suçlu olarak belirledi.
- The police spotted him at once as the offender.
Üzgünüm, seni kırmak istemedim.
- I'm sorry, I didn't mean to offend you.
Seni incitmek istemedim.
- I didn't mean to offend you.
Tom'u incitmek için herhangi bir nedenim yoktu.
- I never had any reason to offend Tom.
Kimseyi rahatsız etmek istemedim.
- I didn't mean to offend anyone.
Tom'un kimseyi rahatsız etmek istemeyeceğinden eminim.
- I'm sure Tom wouldn't want to offend anyone.
Seni incitmek istemedim.
- I didn't mean to offend you.
Onu incittiği için özür diledi.
- He apologized for having offended her.
Seni küstürmek için ne yaptığımdan emin değilim.
- I'm not sure what I've done to offend you.
Strong light offends the eye.
If thine eye offend thee, pluck it out..
Physically enjoyable frivolity can still offend the conscience.
Don't worry. I don't offend easily.