Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.
- When I realized it was raining, I took my umbrella.
Birini ben aldım, diğer elmaları ise küçük kız kardeşime verdim.
- I took one, and gave the other apples to my little sister.
Tüm oturma yerleri tutulmuş.
- All the seating areas are taken.
Bütün bilgiler kamu kaynaklarından alınmıştır.
- All information is taken from public sources.
O büyük bir firma tarafından bir katib olarak alınmıştır.
- He was taken on by a large firm as a clerk.
... So let's take a trip. ...
... we've got to take an Sienna to the kid factory. ...