of steal

listen to the pronunciation of of steal
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of steal в Английский Язык Турецкий язык словарь

stolen
çalınan

Onlar çalınan parayı buldular. - They found the stolen money.

O, çalınan cüzdanını kurtardı. - He recovered his stolen wallet.

stolen
(Kanun) çalınmış

Tom çalınmış gitarı yatağının altına sakladı. - Tom hid the stolen guitar under his bed.

Tom Mary'ye çalınmış bir kemanı satmayı önerdi. - Tom offered to sell Mary a stolen violin.

stole
çalmak

Onlar onu bisikleti çalmakla suçladı. - They accused him of having stolen the bike.

Tom beni saatini çalmakla suçladı. - Tom accused me of having stolen his watch.

stolen
aşırma
stole
şal
stole
uzun cuppe
stole
{f} çal

Dün gece arabam çalındı. - My car was stolen last night.

Dün gece bisikletimi çaldırdım. - I had my bicycle stolen last night.

stole
bol giysi
stolen
{f} çal

Cüzdanım dün çalındı. - My wallet was stolen yesterday.

Dün gece arabam çalındı. - My car was stolen last night.

stole
çal(mak)
stole
süzül/çal
stole
{i} atkı
stole
{i} etol
stole
f., bak. steal
stole
piskoposların ipek atkısı
stole
{i} uzun ve bol giysi
stolen
f., bak. steal. s. çalınmış, çalıntı
stolen
süzül/çal
Английский Язык - Английский Язык
stolen
stole
of steal

    Турецкое произношение

    ıv stil

    Произношение

    /əv ˈstēl/ /əv ˈstiːl/

    Видео

    ... If you could steal a song from all of music history, and ...
Избранное