Tom'u öldürdüğünden şüphelenilen adam polis tarafından tutuklandı.
- The man suspected of murdering Tom has been arrested by the police.
Türk savaş gemileri yasadışı göçmenleri taşıdığından şüphelenilen bir Yunan teknesini durdurdu.
- Turkish warships intercepted a Greek boat which was suspected to carry illegal immigrants
Ben onun bir yalan söylediğinden şüpheleniyordum, ancak bana sürpriz olmadı.
- I suspected that he was telling a lie, but that didn't surprise me.
Herkes onun rüşvet aldığından şüphelendi.
- Everybody suspected him of bribery.
Bring in the suspected vandal.