Определение of show в Английский Язык Турецкий язык словарь
- shown
- gösterilen
Bu hafta gösterilen iyi filmler var mı?
-Are there any good movies being shown this week?
Yazar kasada gösterilen tutarı ödemek zorundasınız.
-You have to pay the amount shown on the cash register.
- shown
- {f} göster
Saldırı videoda gösterildi.
-The attack was shown on video.
Pasif içiciliğin çok zararlı olduğu Johnson'ın araştırmasında açıkça gösterilmektedir.
-It is clearly shown in Johnson's investigation that passive smoking is very harmful.
- of her
- onanma
- of something
- biraz
- of us
- bizin
- of this
- bunun
Tom, bunun herhangi bir parçasını istemiyor.
-Tom doesn't want any part of this.
Tom ve Mary, bununla ilgili ne yapacaklarından pek emin değildir.
-Tom and Mary aren't quite sure what to make of this.
- of you
- senin
Senin İngilizcenin akıcılığı şaşırtıcı.
-The fluency of your English is amazing.
O, senin bir arkadaşın mı?
-Is he a friend of yours?
- shown
- show görün/göster
- shown
- f., bak. show
Связанные Термины
Турецкое произношение
ıv şōПроизношение
Resimler
Видео
... show you that enhanced icon. ...
... really kind of steadily ear-piercingly loud throughout the whole show. They're amazing. ...