of phrases or words

listen to the pronunciation of of phrases or words
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of phrases or words в Английский Язык Турецкий язык словарь

coin
madeni para

Hobim madeni paralar toplamaktır. - My hobby is collecting coins.

O, cebinden bir madeni para çıkardı. - He took a coin out of his pocket.

coin
sikke

Tom eski bir altın sikke buldu. - Tom found an ancient gold coin.

Tom bir Roma sikkesi buldu. - Tom found a Roman coin.

coin
{f} deyim bulmak
coin
{f} para kazanmak
coin
coin a phrase bir söz icat etmek
coin
{i} para

Zaman hayatınızın parasıdır. Onu harcayın. Başkalarının sizin için harcamasına izin vermeyin. - Time is the coin of your life. You spend it. Do not allow others to spend it for you.

İtalyan, Almanya'da kahvesi için Yunan euro parası ile ödeme yaptı. - The Italian paid for his coffee in Germany with Greek euro coins.

coin
{i} jeton
coin
akça
coin
akçe

Ak akçe kara gün içindir. - A white coin is for a black day.

coin
icad etmek
coin
(sözcük/vb.) uydurmak
coin
para basmak
coin
{f} para bas
coin
{i} bozuk para

Tom eski bozuk paraları topladı. - Tom collected old coins.

Tom dilencinin kabına bir bozuk para koydu. - Tom dropped a coin into the beggar's cup.

coin
{i} demir para

Tom kutuya bazı demir paralar koydu. - Tom put some coins in the box.

coin
açı

Dalgıçlar Florida sahili açıklarında binlerce İspanyol altın sikkesi buldu. - Divers have found hundreds of Spanish gold coins off the coast of Florida.

coin
(isim) madeni para, bozuk para, bozukluk, demir para, para, sikke
coin
coin money kısa zamanda servet yapmak
coin
(fiil) para basmak, para bastırmak, para kazanmak; sözcük uydurmak, deyim bulmak
Английский Язык - Английский Язык
coin
of phrases or words

    Турецкое произношение

    ıv freyzız ır wırdz

    Произношение

    /əv ˈfrāzəz ər ˈwərdz/ /əv ˈfreɪzəz ɜr ˈwɜrdz/
Избранное