Dikiş elle yapılan iştir.
- Sewing is manual work.
Ne yazık ki, bu sadece elle yapılan çalışmaydı.
- Unfortunately, it was just manual work.
Bu el kitabı yalnızca elektronik olarak mevcuttur. Basılı bir versiyonu yoktur.
- This manual is only available electronically. There is no printed version.
Okumasını istedikleri el kitabı iki inç kalınlığındaydı.
- The manual they asked him to read was two inches thick.
Daha fazla bilgi için lütfen kullanım kılavuzuna bakınız.
- Please refer to the owner's manual for more details.
Kullanım kılavuzuna ihtiyacım yok.
- I don't need the user manual.
Bir bahçecilik kılavuzu okuyordu.
- She was reading a gardening manual.
Ebeveynlik için kullanım kılavuzu yok.
- There's no instruction manual for parenthood.
Manuel şanzımanlı bir araba sürebilir misin?
- Can you drive a car with manual transmission?
Tom manuel vitesli bir araba nasıl kullanılır bilmiyor.
- Tom doesn't know how to drive a manual.
El ile sürebilir misin?
- Can you drive manual?