of or relating to fish

listen to the pronunciation of of or relating to fish
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of or relating to fish в Английский Язык Турецкий язык словарь

fish
balık

Yunuslar ve balinalar balık değildir. - Dolphins and whales are not fish.

Yaşlı adam büyük bir balık yakaladı. - The old man caught a big fish.

fish
{f} avlamak

Ben biraz balık avlamak için bir hafta izin alıyorum. - I'm taking a week off to do some fishing.

Ruhsatsız balık avlamaktan ceza yedim. - I was fined for fishing without a license.

fish
(deyim) derya kuzusu
fish
(Hayvan Bilim, Zooloji) balıklar

Tom yatak odasındaki akvaryumda yüzen tropik balıklara bakarak oturdu. - Tom sat staring at the tropical fish swimming around in the aquarium in his bedroom.

O, balıklar hakkında o kadar şeyi nasıl öğrendi? - How did she get to know so much about fish?

fish
balık tutmak

Bu kulübün bir üyesi kalmak istiyorsanız balık tutmak ya da yem kesmek zorundasınız. - If you want to stay a member of this club, you have to fish or cut bait.

Burada balık tutmak yasak. - Fishing is not allowed here.

fish
{f} balık avla

Bazı oğlanlar balık avlar, diğerleri ise yüzer. - Some of the boys are fishing and the others are swimming.

Balık avlamak için göllere gidiyor musun? - Do you go fishing on the lakes?

fish
içinde balık avlamak
fish
seren berkitmek
fish
balıkbal
fish
up veya out ile arayıp
fish
{f} balık tutmak, balık avlamak
fish
{f} denizden çıkarmak
fish
{f} tutmak

Burada balık tutmak yasak. - Fishing is not allowed here.

Bu kulübün bir üyesi kalmak istiyorsanız balık tutmak ya da yem kesmek zorundasınız. - If you want to stay a member of this club, you have to fish or cut bait.

fish
ağız aramak
fish
for ile aramak
fish
(isim) balık
fish
{i} (çoğ. fish, değişik türler için fish.es) balık
fish
(fiil) tutmak, avlamak, denizden çıkarmak, bulup çıkarmak, balığa çıkmak, araştırmak
fish
{f} araştırmak
fish
{f} balığa çıkmak

Tom babasıyla balığa çıkmaktan hiç keyif almadı. - Tom never enjoyed fishing with his father.

Tek istediğim balığa çıkmak. - All I want to do is go fishing.

Английский Язык - Английский Язык
fish
piscine
of or relating to fish

    Расстановка переносов

    of or re·lat·ing to fish

    Турецкое произношение

    ıv ır rileytîng tı fîş

    Произношение

    /əv ər rēˈlātəɴɢ tə ˈfəsʜ/ /əv ɜr riːˈleɪtɪŋ tə ˈfɪʃ/
Избранное