Portekizce, İngilizce ve Rusça biliyorum.
- I know Portuguese, English, and Russian.
O Portekizce konuşur.
- He speaks Portuguese.
Biz okulda Portekizli Pedro Alvares Cabral'ın Brezilya'yı keşfettiğini öğrendik.
- We learned at school that the Portuguese Pedro Álvares Cabral discovered Brazil.
Bu, Portekizli değil.
- This is not Portuguese.
Angola bir zamanlar bir Portekiz bölgesiydi.
- Angola was once a Portuguese territory.
O Portekizce konuşur.
- She speaks Portuguese.
In San Diego County there is but one Portuguese fisherman, as is also the case in Los Angeles, the county immediately adjoining.