Sırpçayı anlayabiliyorum ama konuşamıyorum.
- I can understand Serbian, but I can't speak it.
Onun ana dili Sırpçadır.
- She is a native speaker of Serbian.
Sırp trenleri korkunç bir şekilde yavaş...
- Serbian trains are terribly slow.
Onun ana dili Sırpçadır.
- She is a native speaker of Serbian.