O, Rusça da konuşabilir.
- He can speak Russian, too.
O, Rusça konuşabilir.
- She can speak Russian.
Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.
- I doubt that Tom is even interested in trying to learn Russian.
Çok iyi Rusça konuşan birini tanıyorum.
- I know a person who speaks Russian very well.