Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.
- A small, but vocal minority, disrupted the meeting.
Benim tam üç oktav vokal yelpazem var.
- I have a full three-octave vocal range.
Benim vokal aralığım E2'den E5'e kadardır.
- My vocal range is from E2 to E5.
Tom ve Mary arka vokalleri seslendirdi.
- Tom and Mary sang background vocals.
Küçük ama sesli bir azınlık, toplantının kesilmesine yol açtı.
- A small, but vocal minority, disrupted the meeting.
Ben konuşkan bir kişi değilim.
- I'm not a vocal person.