Her zaman sınıf arkadaşlarına gösteriş yapan türde bir çocuktu.
- He was the kind of kid who was always showing off to his classmates.
Çocukluğumda sınıf arkadaşlarım ve ben oynamak için bütün bilyeleri okula götürürdük. Bu günlerde çoğu çocuğun akıllı telefonları ve iPod'ları var.
- When I was a kid, my classmates and I would all take marbles to school to play with. These days, most kids have got smartphones and iPods.
Ben genç bir çocukken annem bana hikayeler okurdu.
- My mother used to read me stories when I was a young kid.
Ben gençken, bir çocuğun sahip olabileceği en modern şey, bir transistör radyoydu.
- When I was young, the hippest thing a kid could own was a transistor radio.
Küçükken, bulutları pamuk şekere benzetirdim.
- When I was a kid, I used to think that fairy floss and clouds were alike.
Bu çocuk küçük bir şeytan.
- That kid is a little demon.