of know

listen to the pronunciation of of know
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of know в Английский Язык Турецкий язык словарь

known
bilinen

Sibirya Demiryolu, dünyadaki bir defada en uzun ve en iyi bilinen demiryoludur. - The Siberian Railway is at once the longest and best known railway in the world.

Bilinen bir hata bilinmeyen bir gerçekten daha iyidir. - A known mistake is better than an unknown truth.

known
{s} tanınan

Sami iyi tanınan bir avukat tuttu. - Sami hired a well known attorney.

Bir sosyete moda toplumda iyi tanınan ve sosyal faaliyetlere ve eğlenceye düşkün bir kişidir. - A socialite is a person who is well known in fashionable society and is fond of social activities and entertainment.

known
sayılı
known
muayyen
known
tanınmak

Tanınmak istemiyorum. - I don't want to be known.

O hem Japonya'da hem de Amerika Birleşik Devletlerinde iyi tanınmaktadır. - She is well known both in Japan and in the United States.

knew
bil

Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu. - Everybody knew that she was being pushy.

Onun iyi İngilizce konuşabildiğini herkes biliyordu. - Everybody knew she could speak English well.

known
ünlü

San Fransisko, sisi ve diğer şeylerin arasında tepeleri ile ünlüdür. - San Francisco is known for its fog and its hills among other things.

known
{f} bil

Futbol, dünyada en çok bilinen spordur. - Football is the most known sport in the world.

Bay Hashimoto herkes tarafından bilinir. - Mr Hashimoto is known to everyone.

knew
f., bak. know
known
tanınmış

O, ülkemizde iyi tanınmıştır. - He is well known in our country.

O bölgede, çok iyi tanınmış bir şarap üretilir. - A very well known wine is produced in that region.

known
{s} belli
known
f., bak. know. s. bilinen. i
Английский Язык - Английский Язык
known
knew
of know

    Турецкое произношение

    ıv nō

    Произношение

    /əv ˈnō/ /əv ˈnoʊ/

    Видео

    ... SAL KHAN: Well, out here they seem like you know every-- ...
    ... And, you know, smartphone and a big display are kind of the ...
Избранное