Vay, nasıl da büyümüşsün!
- My, how you've grown!
Tom evin etrafında büyümüş olan pek çok yabani otları görebiliyor.
- Tom can see the many weeds that had grown up around the house.
Çocuk bir yetişkine benziyordu.
- The boy looked like a grown-up.
Çocuklar için tasarlanmış kitap yetişkinleri eğlendiriyor.
- Intended for children, the book entertains grown-ups.
Pirinç yağışlı bölgelerde yetiştirilir.
- Rice is grown in rainy regions.
Çay geniş ölçüde Hindistan'da yetiştirilir.
- Tea is widely grown in India.
Kardeşin yaşına göre çok olgun.
- Your brother's awfully grown-up for his age.
Bizim çocuklarımız olgun.
- Our children are grown.
... Soon this magnetic field will allow for life to grow, ...
... business. That's why everything I'll do is designed to help small businesses grow ...