of either of two complementary or mutually exclusive things

listen to the pronunciation of of either of two complementary or mutually exclusive things
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of either of two complementary or mutually exclusive things в Английский Язык Турецкий язык словарь

opposite
{s} zıt

Ölüm yaşamın zıttı değildir: biz ölümümüzü ölürken geçirmezken hayatımızı yaşarken geçiririz. - Dying is not the opposite of living: we spend our life living while we don't spend our death dying.

Onlar zıt yönlere gittiler. - They went in opposite directions.

opposite
aksi

Aksi yöne gitmen gerekir. - You should go in the opposite direction.

opposite
{s} karşıt

İnsanlar sevilmek, nesneler ise kullanılmak için yaratılmıştı. Dünya kaos içinde, çünkü her şey karşıt. - People were created to be loved, things were created to be used. The world is in chaos, because everything is opposite.

İkiz olmalarına karşın onların karşıt kişilikleri vardı. - Although they were twins, they were of opposite personalities.

opposite
{e} karşısında

Onun evi otobüs durağının tam karşısında. - Her house is just opposite the bus stop.

Parkın karşısında güzel bir nehir var. - Opposite the park there is a beautiful river.

opposite
karşı yönde

Benim görüşüm karşı yönde. - My opinion is the opposite.

Sami karşı yönden geliyordu. - Sami was coming in the opposite direction.

opposite
{e} karşısındaki

Bizim evin karşısındaki evde yaşarlar. - They live in the house opposite to ours.

opposite
karşıt olan
opposite
{s} aleyhinde
opposite
karşı

Onu evi caddenin karşı tarafında. - His house is on the opposite side of the street.

Tom Mary'nin karşısına oturdu. - Tom sat opposite Mary.

opposite
karşıda

Karşıda altı katlı bir bina var. - Opposite there is a six-story building.

opposite
{s} karşı olan
opposite
karşıda olan
opposite
(zarf) karşı yönde, karşı, karşı tarafta, karşı karşıya
opposite
yaprakları karşı karşıya olan
opposite
karşı olan şey veya kimse
opposite
{i} karşı karşıya. 2
opposite
opposite number tekabül eden kimse veya şey
opposite
karşı karşıya
Английский Язык - Английский Язык
opposite

He has a lot of success with the opposite sex.

of either of two complementary or mutually exclusive things

    Расстановка переносов

    of ei·ther of two com·ple·men·ta·ry or mu·tu·al·ly ex·clu·sive things

    Турецкое произношение

    ıv aydhır ıv tu kämplımentri ır myuçuıli îksklusîv thîngz

    Произношение

    /əv ˈīᴛʜər əv ˈto͞o ˌkämpləˈmentrē ər ˈmyo͞oʧo͞oəlē əkˈsklo͞osəv ˈᴛʜəɴɢz/ /əv ˈaɪðɜr əv ˈtuː ˌkɑːmpləˈmɛntriː ɜr ˈmjuːʧuːəliː ɪkˈskluːsɪv ˈθɪŋz/
Избранное