of break

listen to the pronunciation of of break
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of break в Английский Язык Турецкий язык словарь

brake
{f} frenlemek
brake
{f} fren yapmak
brake
{i} fren

John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk. - John put his foot on the brake and we stopped suddenly.

Fren çalışmayı durdurdu. - The brake stopped working.

brake
frenleyip durdurmak/yavaşlatmak
brake
eğleç
brake
eğleçleyip durdurmak/yavaşlatmak
brake
eğleçlemek
brake
eğleç yapmak
brake
toprak/fren
brake
fren yapma

O, zamanında fren yapmadı ve bir ağaca çarptı. - He didn't brake on time, and ran into a tree.

brake
{f} frenle

Frenleri tamir ederlerse, arabayı satın alacağım. - I will only buy the car if they repair the brakes first.

Frenleri olmayan bir bisiklete binmek yapılacak oldukça aptalca bir şey. - Riding a bike that doesn't have brakes is a pretty stupid thing to do.

brake
{i} büyük eğreltiotu
brake
brakyçalıyla kaplı
brake
iş1emek brake adjustmentfren ayarı
brake
fren takozu
brake
brake block tekerlek baskı takozu
brake
{f} işlemek keten
brake
{i} çalılık
brake
{i} fre

Araba sürmeden önce frenleri kontrol edin ve ayarlayın. - Check and adjust the brakes before you drive.

John ayağını frene koydu ve biz aniden durduk. - John put his foot on the brake and we stopped suddenly.

Английский Язык - Английский Язык
broke
brake
of break

    Турецкое произношение

    ıv breyk

    Произношение

    /əv ˈbrāk/ /əv ˈbreɪk/

    Видео

    ... so we can unleash the next break American discover ...
    ... And you can break down and say, what is the raw material ...
Избранное