of a person, easily offended, upset or hurt

listen to the pronunciation of of a person, easily offended, upset or hurt
Английский Язык - Турецкий язык

Определение of a person, easily offended, upset or hurt в Английский Язык Турецкий язык словарь

sensitive
duyarlı

Isıya karşı çok duyarlıyım. - I am very sensitive to heat.

Eleştiremeyecek kadar çok duyarlısın. - You are too sensitive to criticism.

sensitive
hassas

Tom hassas bir çocuk. - Tom is a sensitive child.

Bir çocuk annesinin sevgisine karşı çok hassastır. - A child is very sensitive to its mother's love.

sensitive
{s} içli
sensitive
çabuk etkilenen
sensitive
(Tıp) sansitif
sensitive
duyar

İnsan cildi sıcaklık değişikliklerine karşı çok duyarlıdır. - Man's skin is very sensitive to temperature changes.

O, soğuğa karşı çok duyarlıdır. - He is very sensitive to cold.

sensitive
hassaslık
sensitive
narin
sensitive
çok duygusal
sensitive
alıngan

O kadar alıngan olma. - Don't be so sensitive.

sensitive
duyguları çok iyi belirten
sensitive
(Biyoloji) sensitif
sensitive
hassas kimse
sensitive
alıngan kimse
sensitive
(Askeri) HASSAS: Açıklanması himayesinde bulundurduğu kişinin güvenliğine tehdit, yüz kızarıklığı ve ihlal oluşturan özel koruma gerektiren. Bir kuruluş, tesis, şahıs, mevki-makam, doküman, malzeme veya faaliyete tatbik edilebilir
sensitive
{s} to -e duyarlı, -e hassas
sensitive
(sıfat) duyarlı, hassas, alıngan, duygulu, içli
Английский Язык - Английский Язык
sensitive

My friend Max is very sensitive; he cried today because of the bad news.

of a person, easily offended, upset or hurt

    Расстановка переносов

    of a person, eas·i·ly offended, up·set or hurt

    Произношение

Избранное