Tom doesn't seem very focussed at the moment.
- Tom şu an çok da odaklanmış görünmüyor.
We've got to stay focused.
- Odaklanmış kalmak zorundayız.
I need you to stay focused.
- Odaklanmış kalmanı istiyorum.
Keep focused on your goals.
- Hedeflerinize odaklanmış kalın.
I'm sorry. I didn't hear you. I was focused on something else.
- Üzgünüm. Seni duymadım Başka bir şeye odaklanmıştım.
Today I can't focus on my work.
- Bugün işime odaklanamam.
Focus on one thing and do it well.
- Bir şeye odaklan ve onu iyi yap.
Let's try and stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
Let's try to stay focused.
- Odaklanmış kalmaya çalışalım.
Tom had trouble focusing.
- Tom'un odaklanma sorunu vardı.
Tom had trouble focusing on what needed to be done.
- Tom neyin yapılması gerektiği konusuna odaklanmakta sorun yaşadı.
Tom and Mary both wanted to focus more on their careers.
- Tom ve Mary her ikisi de kariyerlerine daha fazla odaklanmak istediler.
I tried to focus my attention on reading.
- Dikkatimi okumaya odaklamaya çalıştım.