Çocukları içeride tutun.
- Keep the kids indoors.
İçeride ayakkabı giyer misin?
- Do you wear shoes indoors?
Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
- My grandparents didn't have indoor plumbing.
Ben kapalı yerde vakit geçirmeyi tercih ederim.
- I prefer spending time indoors.
Nancy kapalı yer oyunlarından hoşlanır.
- Nancy enjoys indoor games.