Daha önce böyle inatçı bir kişiyle karşılaşmadım.
- I have never come across such a stubborn person.
İnatçı yanım babamdan gelmedir.
- I've got my stubbornness from my father.
O bir katır kadar inatçıdır.
- He is stubborn as a mule.
Tom bir katır kadar inatçı.
- Tom is as stubborn as a mule.