obscurely heard; stifled; deadened

listen to the pronunciation of obscurely heard; stifled; deadened
Английский Язык - Турецкий язык

Определение obscurely heard; stifled; deadened в Английский Язык Турецкий язык словарь

deaf
{s} sağır

Büyükannem biraz ağır işitir. Yani hafifçe sağırdır. - My grandmother is hard of hearing. In other words she is slightly deaf.

Tom sol kulağından sağırdır. - Tom is deaf in the left ear.

deaf
kulak asmamak
deaf
işitme engelli

O dönemde işitme engelliler için okul yoktu. - No schools for the deaf existed in that era.

Görme engelli mi yoksa işitme engelli mi olmayı tercih edersiniz? - Would you rather be blind or be deaf?

deaf
{s} ağır işiten
deaf
kulak asmayan
deaf
duymazlıktan gelen
deaf
{s} dik başlı
deaf
aldırmamak
deaf
sağır ve dilsiz kimse
deaf
turn a deaf ear to dinlememek
deaf
{s} duyarsız
Английский Язык - Английский Язык
deaf