o zamanlar

listen to the pronunciation of o zamanlar
Турецкий язык - Английский Язык
then

Men wore hats back then. - O zamanlar erkekler şapka takardı.

I used to go home to eat back then. - O zamanlar yemek yemek için eve giderdim.

those days

There were not many women doctors in those days. - O zamanlar çok kadın doktor yoktu.

Her feet were bare, as was the custom in those days. - O zamanlar âdet olduğu üzere, yalınayaktı.

o zaman
then

I was watching TV then. - O zamanda televizyon seyrediyordum.

I apologized, but even then she wouldn't speak to me. - Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.

o zaman
at the time

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

Tom claims he was drunk at the time. - Tom o zaman sarhoş olduğunu iddia ediyor.

o zaman
when then
O zaman
that time

By that time I'll have already left. - O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

O zaman
that the time
o zaman
in that case
o zaman
then of
o zaman
at that time

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

o zaman
at that case
o zaman
by then

I'll be six feet under by then. - O zamana nalları dikmiş olurum.

Can you finish by then? - O zamana kadar bitirebilir misin?

o zaman
thereat
o zamanlar
Избранное