o zamanda

listen to the pronunciation of o zamanda
Турецкий язык - Английский Язык
at that time

We were children at that time. - O zamanda biz çocuktuk.

I think that at that time none of us quite believed in the Time Machine. - Sanırım o zamanda hiçbirimiz zaman makinesine oldukça inanmıyordu.

thereat
o zaman
then

I was watching TV then. - O zamanda televizyon seyrediyordum.

I apologized, but even then she wouldn't speak to me. - Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.

o zaman
at the time

Tom claimed that he was working at the time. - Tom o zamanda çalıştığını iddia etti.

I was off duty at the time. - Ben o zaman görevde değildim.

o zaman
when then
O zaman
that time

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

By that time I'll have already left. - O zamana kadar çoktan ayrılmış olacağım.

O zaman
that the time
o zaman
in that case
o zaman
then of
o zaman
at that time

At that time, the territory belonged to Spain. - O zamanlarda, bölge İspanya'ya aitti.

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

o zaman
at that case
o zaman
by then

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

By then, however, it was too late. - Ancak, o zamana kadar, çok geçti.

o zaman
thereat
o zamanda
Избранное