o zaman

listen to the pronunciation of o zaman
Турецкий язык - Английский Язык
then

I cannot believe you did not see him then. - O zaman onu görmediğine inanmıyorum.

I apologized, but even then she wouldn't speak to me. - Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı.

at the time

Mr. Clinton was governor of Arkansas at the time. - Bay Clinton, o zamanlar Arkansas'ın valisiydi.

Tom was the only person in the room at the time. - O zaman, Tom odadaki tek kişiydi.

when then
that time

If only you had told me the whole story at that time! - Keşke o zaman bütün hikayeyi bana anlatsaydın!

At that time, Mexico was not yet independent of Spain. - O zaman, Meksika henüz İspanya'dan bağımsız değildi.

that the time
in that case
then of
at that time

Few roads existed in North America at that time. - O zaman Kuzey Amerika'da birkaç tane yol vardı.

Were you reading a book at that time? - O zaman bir kitap okuyor muydunuz?

at that case
by then

Tom may be back by then. - Tom o zamana kadar geri dönebilir.

By then, however, it was too late. - Ancak, o zamana kadar, çok geçti.

thereat
o zaman
Избранное