o nun

listen to the pronunciation of o nun
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение o nun в Турецкий язык Турецкий язык словарь

onun
O zamirinin tamlayan durumu eki almış biçimi
Турецкий язык - Английский Язык
he s
onun
his

His girlfriend is Japanese. - Onun kız arkadaşı Japon.

His daughter is eager to go with him anywhere. - Kızı onunla her yere gitmeye hevesli.

onun
her

She promised to meet her at the coffee shop. - Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi.

Her hands were as cold as ice. - Onun elleri buz kadar soğuktu.

onun
its

By 2030 twenty-one percent of its population will be over sixty-five. - 2030'a kadar onun nüfusunun yüzde yirmi biri altmış beş yaşından büyük olacak.

You will have guessed its meaning by the end of the chapter. - Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız.

onun
hers

We compared his work with hers. - Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.

Tom told Mary that he didn't think it was a good idea for her to go jogging in the park by herself. - Tom Mary'ye onun parkta tek başına yürüyüşe gitmesinin iyi bir fikir olduğunu düşünmediğini söyledi.

onun
thereof
onun
his; her; its
o nun

    Турецкое произношение

    ō nʌn

    Произношение

    /ˈō ˈnən/ /ˈoʊ ˈnʌn/
Избранное