oğullar

listen to the pronunciation of oğullar
Турецкий язык - Английский Язык
sons

He distributed his land among his sons. - O, arazisini oğulları arasında dağıttı.

The elder sons are now quite independent of their father. - Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.

plural of son
oğul
son

The elder sons are now quite independent of their father. - Şimdi büyük oğullar babalarından oldukça bağımsızlar.

He behaved badly to his sons. - O, oğullarına kötü davrandı.

oğul
descendant
oğul
swarm
oğul
swarm of bees
oğul
boy

My boys are my everything. - Oğullarım benim her şeyimdir.

My boys are all grown up. - Benim bütün oğullarım büyüdü.

oğul
a cluster of bees
oğul
cadet
oğul
junior
oğul
son, boy; swarm of bees
oğul
cion
oğul
(arı) cluster
oğul
swarn
Турецкий язык - Турецкий язык
(Osmanlı Dönemi) BENÛ
(Hukuk) EBNA
Oğul
(Osmanlı Dönemi) İBN
Oğul
(Osmanlı Dönemi) SINV
oğul
Erkek evlât
oğul
Yaşlı kimselerin genç erkeklere söylediği seslenme sözü: "Bu su onu da devirir oğul!"- S. F. Abasıyanık
oğul
Bey" denilen bir dişi arıyla kovandan çıkan arı topluluğu
oğul
Bey veya ana arı denilen bir dişi arıyla kovandan çıkan arı topluluğu
oğul
Yaşlı kimselerin genç erkeklere söylediği bir seslenme
oğul
Erkek evlat: "Ertesi günü kardeşimin büyük oğlu geldi."- M. Ş. Esendal
oğul
Bazı kelimelerin anlamını pekiştirmek için kullanılır
oğul
Tahıl başağı
oğullar
Избранное