nuss

listen to the pronunciation of nuss
Немецкий Язык - Турецкий язык
sse {nus} e ceviz
kabuklu yemiş
Nuß
[die] ceviz; fındık
Английский Язык - Турецкий язык

Определение nuss в Английский Язык Турецкий язык словарь

nut
{i} somun

Tom somunları sıkıştırdı. - Tom tightened the nuts.

Bu civata bu somuna uyuyor. - This bolt fits this nut.

nut
{i} ceviz

Ceviz, badem, fındık, fıstık ve çam fıstığı, kuru meyvelerdir. - Walnuts, almonds, hazelnuts, pistachios and pine nuts are dry fruits.

Bir hindistan cevizi kabuklu bir yemiş değildir. - A coconut is not a nut.

nut
cıvata somunu
nut
bağlantı somunu
nut
üşütük
nut
çatlak

Tom tam bir çatlaktır. - Tom is a total nutcase.

nut
hayran

Tom sincaplara hayran. - Tom is nuts about squirrels.

nut
hasta

Bu bir akıl hastanesi değil, bu bir psikiyatri hastanesi. - It's not a nuthouse, it's a psychiatric hospital.

Neden Tom'u bir akıl hastanesine koydular? - Why did they put Tom in a nuthouse?

nut
vida somunu
nut
{i} kaçık

Tom tam bir kaçıktır. - Tom is a total nutcase.

nut
{i} k.dili. çatlak kimse, kafadan kontak kimse
nut
{i} kafa

Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri. - Tom is a conspiracy nut.

nut
{i} çılgın

Senin annen altı dil konuşuyor - Bu çılgınlık. - Your mom speaks six languages — that's nuts.

Sanırım çılgın olduğumu düşünüyorsun. - I suppose you think I'm nuts.

nut
nut coal ceviz iriliğinde madenkömürü
nut
ceviz veya fındık toplamak
nut
fındık ve ceviz gibi sert kabuklu yemiş
nut
{i} sap (çalgı)
nut
argo çatlak kimse
Турецкий язык - Английский Язык

Определение nuss в Турецкий язык Английский Язык словарь

(nuß usw.) zoria vurarak acmak
(Nuss usw.) Zoria hitting Opening