Tom arada bir buraya gelir.
- Tom comes here every now and then.
Arada bir bizi ziyaret etmeye gelir.
- He comes to visit us every now and then.
Zaman zaman okulda onunla karşılaşırım.
- I meet him at school now and then.
Tom zaman zaman Mary'den haber alır.
- Tom hears from Mary every now and then.
Arada sırada birlikte alışverişe gittiler.
- Every now and then they went shopping together.
Arada sırada seni görüyorum.
- I see you every now and then.
O hâlâ ara sıra beni görmeye gelir.
- He still comes to see me now and then.
Eğer zamanınız varsa, ara sıra birkaç satır yaz.
- If you have time, drop me a line now and then.
Call your mother now and then and let her know you care.