Ne kadar zor bir şey, sevmek ve akıllı olmak, ve her ikisi birden.
- How difficult a thing it is, to love, and to be wise, and both at once.
Hayattaki en büyük mutluluk sevmek ve sevilmek.
- It is the greatest happiness in life to love and to be loved.
Aşk dünyayı döndürür.
- Love makes the world go round.
Aşkın kör olduğunu söylüyorlar.
- They say love is blind.
Anne sevgisi en muhteşem şeydir.
- Maternal love is the greatest thing.
' Felsefe ' bilgelik sevgisi anlamına gelen Yunanca bir kelimedir.
- 'Philosophy' is a Greek word that means the love of wisdom.
Onun sevgilisi İngiliz hükümeti için çalışan bir casus.
- Her lover is a spy working for the British government.
Sevgilim beni sevmiyor.
- My lover doesn't love me.
Yaramaz oğul, babasını sevdi.
- The mischievous son loved his dad.
Sana yardım etmek isterim ama çok fazla meşgulüm.
- I'd love to help you out, but I'm terribly busy.
Sana âşık olmaktan kendimi alamadım.
- I couldn't help but fall in love with you.
Senin ona aşık olduğun kadar, onun sana aşık olduğunu bilmiyorsan; birine aşık olmak zordur.
- It's hard to love somebody when you don't know whether they love you as much as you love them.
Cennette sevmek için bekleyebilirim.
- I can wait to love in heaven.
Biz komşularımızı sevmeliyiz.
- We should love our neighbors.