O, oyunu mutlaka kazanacak.
- He is certain to win the game.
İstasyonda güvenilir bir beyefendiyle karşılaştım.
- I met a certain gentleman at the station.
Niyetlerinizin güvenilir olduğuna eminim.
- I'm certain that your intentions are honorable.
O belirli bir gangster tarafından tehdit edilmektedir.
- He is threatened by a certain gangster.
Üçüncü yıldız belirli bir krala ait oldu.
- The third star belonged to a certain king.
Başbakan Koizumi kesinlikle soğukkanlı bir insan değildir.
- Prime Minister Koizumi is certainly not a cold-blooded man.
Gölde kesinlikle yüzebilirsin fakat öyle yapmanın anlamı yok.
- You can certainly swim in the lake, but there is no sense in doing so.
Belli bir noktadan sonra her şey biraz daha zor oldu.
- After a certain point, everything became a little more difficult.
Ona belli bir genç doktor tarafından bakıldı.
- He was taken care of by a certain young doctor.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly looks confident.
Tom kesinlikle hepimizin eğlendiğinden emin oldu.
- Tom certainly made sure we all had a good time.
Tom kesinlikle takımındaki herhangi biri kadar çok çalışıyor.
- Tom certainly works as hard as anyone else on his team.
Herhangi bir şey hakkında emin değilim.
- I'm not certain about anything.