On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
- Another ten minutes' walk brought us to the shore.
Bir şiiri başka bir dile çevirmek zordur.
- It is difficult to translate a poem into another language.
Neden bunu bir daha denemiyoruz?
- Why don't we give this another try?
Onu bir daha deneyeceğiz.
- We're going to give it another try.
Bu farklı bir kelime mi yoksa aynı kelimenin başka bir hâli mi?
- Is this a different word or just another form of the same word?
Oldukça farklı bir nedenden dolayı ona yazdım.
- I wrote to him for quite another reason.
Öncelikle, beş parasızım, ayrıca, zamanım yok.
- For one thing, I'm penniless; for another, I don't have the time.
Ayrıca başka bir nedeni vardı.
- There also was another reason.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
- Please show me another one.
Lütfen bana başka bir tane daha gösterir misiniz?
- Would you please show me another one?
Lütfen bana başka bir tane daha gösterin.
- Please show me another one.
O, birayı bitirdi ve bir tane daha ısmarladı.
- He finished the beer and ordered another.
Başka biri oldum gibi hissediyorum.
- I feel like another person.
Başka biri için yer var mı?
- Is there space for another person?
On dakikalık bir başka yürüyüş bizi kıyıya getirdi.
- Another ten minutes' walk brought us to the shore.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
- When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
Şanslı bir ruh seni terk ettiği zaman, bir başkası seni alır.Ben az önce bir iş sınavını geçtim.
- When one lucky spirit abandons you another picks you up. I just passed an exam for a job.
Başkası konuşuyorken sözünü kesme.
- Do not interrupt when another is speaking.
Her ev diğerine bağırma mesafesindedir.
- Each house is within shouting distance of another.
Bir gün geçti. Sonra diğeri.
- One day passed. Then another.
Fadıl asla başka birisine zarar veremez.
- Fadil can never hurt another person.