Tom muhtemelen acıkmıştı.
- Tom was probably hungry.
Sanırım Tom şimdiye kadar acıkmış olmalı.
- I think Tom must be hungry by now.
O, bana aç olduğunu fısıldadı.
- She whispered to me that she was hungry.
Dünyada birçok insan açtır.
- Many people in the world are hungry.
O sadece karnı aç olduğunda bağırır.
- He only screams when he's hungry.