Leyla uygun olmayan bir anne olarak kabul edildi.
- Layla was considered an unfit mother.
Doktor görev için elverişsiz olduğumu söyledi.
- The doctor said that I'm unfit for duty.
Tom Mary'nin yetersiz bir anne olduğunu düşünüyordu.
- Tom thought Mary was an unfit mother.
O iş için onun yetersiz olduğunu düşünüyorlar.
- They consider him unfit for that job.
Jack cannot run, making him unfit for the track team.