Biz pahalı olmayan bir otelde kaldık.
- We stayed at an inexpensive hotel.
Pahalı, her zaman pahalı olmayandan daha iyi değildir.
- Expensive is not always better than inexpensive.
Tom onun mahallesinde yaşayan çocuklara vermek için bir sürü ucuz kameralar aldı.
- Tom bought a bunch of inexpensive cameras to give to children who lived in his neighborhood.
Herhangi bir ucuz mağaza biliyor musun?
- Do you know of any inexpensive stores?