Tom o kadar güvensiz olmasaydı, muhtemelen Mary'nin sevgisini kabul edebilirdi.
- If Tom hadn't been so insecure, he could probably have accepted Mary's love.
O, geleceği hakkında güvensiz hissetti.
- She felt insecure about her future.
Depremden sonra mahalle emniyetsiz hissetti.
- After the earthquake the neighbourhood felt insecure.