İnternet karşı konulmaz bir tsunamidir.
- The Internet is an irresistible tsunami.
Leyla karşı konulmaz hale geldi.
- Layla became irresistible.
Onu karşı konulamaz buluyorum.
- I find him irresistible.
Onları karşı konulamaz buluyorum.
- I find them irresistible.
Mary hakkında onu dayanılmaz yapan bir şey var.
- There's something about Mary that makes her irresistible.
Tom büyüleyici ve dayanılmaz.
- Tom is charming and irresistible.
Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu.
- To be or not to be, that is the question.
Yeni bir bloğa başladım. Başlangıçta çok sayıda blog yapan ve sonra blog yapmaktan vazgeçen insanlardan biri olmamak için elimden geleni yapacağım.
- I started a new blog. I'll do my best not to be one of those people who blogs a lot right at the start and then quits blogging.