Turkish distinguishes between dotted and dotless Is. There are capital and lowercase versions of both.
- Türkçe noktalı ve noktasız I arasında ayrım yapıyor. Her ikisinin de büyük ve küçük versiyonları var.
Please cut along the dotted line.
- Lütfen noktalı çizgi boyunca kesin.
Fourthly, my first three points do not exist.
- Dördüncü olarak, benim ilk üç noktam yoktur.
This lake is deepest at this point.
- Bu göl bu noktada en derin.
There were ten police officers on the spot.
- Noktada on polis memuru vardı.
I have a round bald spot on my head.
- Kafamda yuvarlak kel bir nokta var.
All of these sentences need a full stop.
- Bu cümlelerin hepsinin bir noktaya ihtiyacı var.
One should add a full stop at the end of the sentence.
- Cümlenin sonunda nokta konulmalı.
You can't replace the comma with a period in this sentence.
- Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsiniz.
You can't replace the comma with a period in this sentence.
- Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsin.
Sami connected the dots.
- Sami noktaları birleştirdi.
What are those little dots?
- Şu küçük noktalar nedir?
Everyone has both strong and weak points.
- Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
Every man has his own strong points.
- Her insanın kendi güçlü noktaları vardır.
We need to put a stop to this now.
- Şimdi buna bir nokta koymalıyız.
We'll have to put a stop to this.
- Buna bir nokta koymak zorunda kalacağız.
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.