Please cut along the dotted line.
- Lütfen noktalı çizgi boyunca kesin.
Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.
- Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
Everyone has both strong and weak points.
- Herkesin hem güçlü hem de zayıf noktaları vardır.
The lake is deepest at this point.
- Göl bu noktada en derindir.
We met at the designated spot.
- Biz belirlenen noktada buluştuk.
Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber!
- Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!
All of these sentences need a full stop.
- Bu cümlelerin hepsinin bir noktaya ihtiyacı var.
One should add a full stop at the end of the sentence.
- Cümlenin sonunda nokta konulmalı.
There needs to be a period at the end of a sentence.
- Bir cümlenin sonunda bir nokta olmalı.
You can't replace the comma with a period in this sentence.
- Bu cümlede virgülü bir noktayla değiştiremezsin.
Sami connected the dots.
- Sami noktaları birleştirdi.
Blind people read by touching, using a system of raised dots called Braille.
- Görme engelli insanlar Braille denilen kabartılmış noktalardan oluşan bir sistem kullanarak, dokunarak okurlar.
Fourthly, my first three points do not exist.
- Dördüncü olarak, benim ilk üç noktam yoktur.
Every man has his own strong points.
- Her insanın kendi güçlü noktaları vardır.
One should add a full stop at the end of the sentence.
- Cümlenin sonunda nokta konulmalı.
We need to put a stop to this now.
- Şimdi buna bir nokta koymalıyız.
The teacher particularly emphasized that point.
- Öğretmen özellikle o noktaya vurgu yaptı.